Milli İstihbarat Akademisi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Koçak’ın kaleme aldığı “Türkmengaz Anlaşması: Türkiye’nin Enerji Merkezi Olması Yolunda Yeni Bir Adım” başlıklı görüş yazısı yayınlandı. Koçak’ın yazısında, Türkmenistan ile yapılan doğal gaz anlaşmasının, Türkiye’nin enerji politikaları açısından yalnızca yeni bir tedarik kaynağı sağlamaktan öte bölgesel ve küresel enerji dinamiklerinde stratejik bir konum elde etme sürecinin de önemli bir parçası olduğu vurgulanıyor.
Koçak yazısında Türkiye’nin yıllık ortalama 50-55 milyar metreküp doğal gaz tüketimiyle bölgesindeki en büyük enerji pazarlarından biri olduğuna dikkat çekerken, “Türkmenistan ile imzalanan doğal gaz anlaşması, Türkiye’nin enerji tedarik çeşitliliğini artırırken dış politikada daha bağımsız ve etkili bir konum elde etmesine de katkı sağlamaktadır. Türkiye, bu süreçte hem yatırımlar için güvenli bir liman hem de güvenlik açısından istikrar sağlayan bir aktör olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlamaktadır” ifadelerine yer verdi.
ANLAŞMA BÖLGESEL DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRECEK
Türkiye ve Türkmenistan arasında imzalanan doğal gaz anlaşmasının Türkmenistan’dan gelecek doğal gazın Türkiye’ye ulaşmasını sağlarken, orta vadede Hazar geçişli projelerle Avrupa’ya taşınmasına da zemin hazırladığına dikkat çeken Koçak, “Bu süreç, Türkiye’nin Avrupa enerji güvenliğinde kilit bir rol üstlenmesine, AB ile iş birliklerini güçlendirmesine ve enerji diplomasisinde daha etkin bir konuma gelmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye, enerji tedarik kaynaklarını çeşitlendirerek Rusya ile ilişkilerinde daha dengeli bir pozisyon alırken, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile bölgesel iş birliğini de derinleştirmeyi hedefliyor. Türkmenistan ile geliştirilen enerji ortaklığı, Türkiye’nin küresel enerji piyasalarındaki rolünü artırarak bölgesel dayanışmayı güçlendirecektir” dedi.
TÜRKMEN GAZININ DEĞERİ ARTACAK
Azerbaycan gazının halihazırda TANAP üzerinden Türkiye’ye ve Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya taşındığını belirten Koçak, Türkmenistan’dan gelecek gazın Hazar Denizi’ni aşarak Azerbaycan’a ulaştırılması durumunda, TANAP aracılığıyla Avrupa’ya sevk edilmesi mümkün olsa da bu seçeneğin uygulanabilmesi için Hazar geçişli bir boru hattına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Koçak, “Trans-Hazar Boru Hattı’nın inşasının hukuki olarak 2018 Konvansiyonu ile mümkün hale gelse de Rusya ve İran’ın muhalefeti, projenin yüksek maliyeti, altyapı eksiklikleri ve Türkmenistan ile Azerbaycan arasındaki deniz altı kaynak paylaşımı gibi çözüme kavuşmamış anlaşmazlıklar; projenin önünde aşılması gereken engeller olarak bulunmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkmenistan’ın Çin’e ihraç ettiği doğal gazın 1.000 metreküp başına ortalama 144 dolar seviyesinde olmasının, Azerbaycan’ın Avrupa’ya 369 dolar fiyatla satış yaptığı düşünüldüğünde, Türkmen gazının Batı pazarına yönlendirilmesi hâlinde daha yüksek fiyat avantajı sunabileceğini gösterdiğini belirten Koçak, Türkmen gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönlendirilmesinin arz güvenliğini artırmanın yanı sıra Orta Asya enerji piyasasında yeni dengeler de oluşturacağını söyledi.
.