Suriye topraklarına ameliyat yaptırmayız – Son Dakika Haberler

Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısına başkanlık etti. Külliye’de 2.5 saat süren toplantının ardından millete seslenen Erdoğan, şu mesajları verdi:
İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları boş durmuyor. Afrika’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a kadar birçok yerde kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi, kimi zaman da inanç ayrımı üzerinden çatışma, gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışıldı. Bunun son örneğine komşumuz Suriye’de eski rejim artığı provokatörlerin mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan terör eylemlerinde şahit olduk. Ülkenin özellikle azınlıkların yaşadığı bölgelerinde patlak veren olaylarda Suriye ordusu mensuplarının yanı sıra pek çok sivil de hayatını kaybetti. Maalesef bunların arasında teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz de var.
Suriye hükümet güçlerinin etkin müdahalesi sayesinde olayların büyük oranda kontrol altına alındığını ancak sahadaki durumun hassasiyetini halen koruduğunu görüyoruz. Türkiye olarak Suriye’nin birliğini, dirliğini toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz. Ülkemiz aleyhine herhangi bir gelişmenin olmaması için gereken tedbirleri alıyoruz. Gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına gerekli telkinlerde bulunuyoruz.

Cumhurbaşkanı Şara’nın mutedil ve yatıştırıcı olduğu kadar hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair kararlı mesajlarını olumlu karşılıyoruz. 8 Aralık’tan beri Şara, rövanşizm tuzağına düşmeden kucaklayıcı bir politika izlemektedir. Bunun güçlenerek devam etmesi Suriye’ye yönelik oyunları bozacaktır. Suriye’nin 10 yıllardır hasretini çektiği kalıcı barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşmasını samimiyetle arzu ediyoruz. Arap, Türkmen, Kürt, Dürzi, Nusayri demeden Suriye halkının tamamının basiretli davranarak ülkelerinin parçalanmasına ve istikrarsızlık batağına sürüklenmesini isteyenlere müsaade etmeyeceğine inanıyorum.

14 YIL SUSAN HADSİZLER
Suriye’deki yangını ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum: Biz ne Irak’ta ne Suriye’de ne Lübnan’da hiç kimsenin kökeniyle, diniyle, mezhebiyle, inancıyla ilgilenmiyoruz. 1 milyon Suriyeli, Baas rejimi tarafından katledilirken nerede duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Geçen sene seçim kazanmak uğruna faşizmin en ilkel biçimi sergilenirken neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri dirayetle savunuyoruz. Suriye konusunda kimse bize vicdan dersi veremez. Varil bombalarıyla kimyasal silahlarla masum çocuklar öldürülürken 14 yıl boyunca susanlar, bugün çıkıp bize hadsizlik edemez. Biz hem Suriye’de hem de Gazze’de kardeşlik sınavımızı alnımızın akıyla vermiş bir hükümetiz. Türkiye insani ve ahlaki olarak ne yapılması gerekiyorsa dün olduğu gibi bugün de fazlasıyla yapmaktadır.

Muhalefet en azından böyle muhataralı bir konuda sorumlu davranmalı, fitne ateşine odun taşımaktan vazgeçmelidir. Alevi canlarımızı kışkırtarak siyaset yapmak, iç cephemizi sarsmayı hedef alan bir sabotaj girişimidir. Hele hele soykırımcı canilerden medet ummak, kelimenin tam anlamıyla mandacılıktır. Türkiye gibi Suriye de bağımsızlığını şehit kanlarıyla kazanmış özgür bir devlet. Eski kötü günlerin hayalini kuranlar, hüsrana uğrayacak.
Türkiye 40 yıldır başına bela olan bir musibetten kurtulmaya çalışırken yeni fay hatları oluşturmanın ülke düşmanları dışında kimseye faydası olmaz. Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz. Yakın çevremizde yıllardır oynanan kirli oyunu Türkiye’de de sahnelemek isteyenlere 14 yıldır olduğu gibi yine fırsat tanımayacağız. Yeni süreçte komşumuz Suriye’nin toparlanması, toprak bütünlüğü ve üniter yapısını koruması, tüm etnik ve mezhebi unsurlarıyla huzura ermesi için elimizden gelen her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz. Ülkemiz toprakları üzerinde ameliyat yapılmasına nasıl izin vermediysek, Suriye’de de kadastro mühendisliğine asla rıza göstermeyeceğiz.
Gelecek asrımızın nasıl olacağını belirleyecek yeni mücadele dönemine her açıdan idmanlı girmeyi hedefliyoruz. Sırtımızdaki yüklerden kurtulmuş, ayağımızdaki prangaları parçalamış bir şekilde yeni dönemi karşılamak niyetindeyiz. Terörsüz Türkiye hedefimiz tüm unsurlarıyla gerçekleştiğinde, 85 milyon olarak küresel rekabette çok büyük bir avantaj elde edeceğiz.

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ TÜRKİYE
Avrupa Birliği (AB), yakın zamandaki en büyük güvenlik sınamalarından birini yönetmeye çalışıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin ilk günden itibaren izlediği dengeli, tutarlı ve ilkeli tutumunun kıymeti bugün daha iyi anlaşılıyor. AB ile ortak çıkarlar temelinde karşılıklı saygıyı esas alan tam üyelik hedefine odaklanan bir bakış açısıyla ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Köprüden önce son çıkışın Türkiye olduğunu kendilerine hatırlatıyoruz. Avrupa’nın dostlarımızın yeniden şekillenen dünyada yeni Türkiye’nin rolünü kavramaları, stratejilerini de buna göre belirlemeleri temennimiz. Bu anlayış birliği tesis edildikten sonra, Türkiye ile Avrupa arasındaki münasebetlerin her alanda hızla serpileceğine inanıyorum.

KÜRESEL SİSTEM ÇÖKÜŞE GİRDİ
Amacımız bölgemizde ve dünyada yeni bir denklem kurulurken Türkiye’yi buna en iyi şekilde hazırlamak. Dış politikada son haftalarda yaşanan tartışmalar, artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmeyeceğini göstermiştir. Kural ve hukuk temelli olduğu iddia edilen küresel sistem çöküş evresine girmiştir. Hemen herkes artık geri dönüşü olmayan bir yola girildiğini kabul ve ikrar ediyor. Eski sistemden çıkar sağlayanların kaygısının temel sebebi budur. Tüm stratejilerimizi buna göre şekillendiriyoruz.

.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir