Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’nda konuştu. Erdoğan, “Liderlik Akademilerini sıradan bir eğitim olarak görmüyoruz. Türkiye’yi asırlık hayalleriyle buluşturacak azimli, kararlı, özgüvenli kadroların yetiştiği akademi bizim için hayati önemdedir” dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi:
FİLİSTİNLİ KADINLARLA DAYANIŞMA: 21 aydır İsrail’in vahşi saldırıları karşısında topraklarına cesaretle sahip çıkan Gazzeli kadınları kemali hürmetle selamlıyorum. O kadınlar ki her türlü zorbalığa, zulme rağmen işgalcilere boyun eğmiyor. Fedakârlığın, direnişin, özgürlük mücadelesinin destanını yazıyor. Sarsılmaz bir imanla, yıkılmaz bir irade ile mücadele bayrağını hiç yere düşürmeyen Filistinli kadınlarla bir kez daha dayanışma mesajımızı iletiyoruz.
GÜÇLÜ TÜRKİYE: Biz milletin sinesinden doğan, bu aziz milletin duasıyla yola çıkan alnı ak, kalbi vatan aşkıyla dolu bir siyasi hareketiz. AK Parti davası yıllarca kendi öz yurdunda ötelenen, örselenenlerin davasıdır. Hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye’dir. Misyonumuz Türkiye Yüzyılı’nın inşasıdır. Güç ve ilham kaynağımız ise siyasi parti, köken, inanç fark etmeksizin tüm fertleriyle 86 milyonun tamamıdır. Biz partimizi böyle kurduk. Erdemliler hareketi dedik.
EN BAŞARILI YILLAR: Liderlik önünü görmek değil, dağın arkasında neler bulunduğunu, hangi risklerin ve fırsatların sizi beklediğini öngörmektir. AK Parti olarak eserlerimiz, icraatlarımız, proje ve reformlarımızla Türkiye tarihinin en başarılı yıllarını yaşadık. Hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinden aile ve sosyal politikalara kadar Türkiye’yi çok yüksek bir seviyeye çıkardık. Yasakları kaldırdık, vesayet odaklarını dağıttık, kendilerini milletten üstün gören kibir abidelerine hep birlikte hadlerini bildirdik. Bu mücadele kolay olmadı. Dikensiz gül bahçesinde yürümedik. Gazete kupürleriyle partimizi kapatmaya çalıştılar. Sokak terörüyle milli iradeyi esir almak istediler. FETÖ gibi örgütlerle önce 17-25 Aralık’ta, sonra 15 Temmuz’da üzerimize gelmek istediler ama başarılı olamadılar.
BOYUN EĞMEDİK: Baskılara boyun eğmedik. Dik durduk ama hiçbir zaman diklenmedik. Milli iradeyi egemen kılmak için ter döktük, mücadele ettik. Her türlü sabotaja, çelmeye rağmen ülkemiz için tarihi kazanımlar elde ettik. Bu başarıda en büyük pay hiç şüphesiz kadınların oldu. Metropollerden en ücra köylere, tüm hanelere, tüm gönüllere kadınların sayesinde girdik. Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Hayatın her alanında kadınların aktif bir şekilde rol almasını sağladık.
KADINLARI DESTEKLEDİK: 2004’te Anayasa’da yaptığımız düzenlemeyle kadın-erkek eşitliğini teminat altına aldık. Üniversitelerimizdeki kız öğrencilerin oranını yüzde 13’ten yüzde 53’ün üzerine taşıdık. Kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 27.9’dan yüzde 36 buçuğa yükselttik. Kadın girişimcilere yeni destekler, yeni hibe ve teşvik paketleri sunduk. Kadın istihdamını yüzde 25.3’ten aldık, yüzde 33’e taşıdık. Kadın milletvekili oranını yüzde 4.4’ten yüzde 27 seviyelerine biz çıkardık. Sıfır tolerans ilkesiyle kadına karşı şiddetle etkin biçimde mücadele ettik.
DİK DURUŞUMUZU ANLAYAMAZ: Herkes bilsin ki bu kadro, alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kadro değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikâyet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya’da. Ne yapmaya gitti? AK Parti’yi şikâyet etmeye. Şunu da üzülerek söylemek durumundayım. Kuvayı Milliye’ciyiz deyip Batı’ya hoş görünmek için şekilden şekile girenler, elbette bizim özgüvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar, bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz.
PROVOKATÖRLERİN OYUNCAĞI CHP
Erdoğan, “CHP sadece belediye soyguncularının değil milletten kopuk marjinaller, yüzü maskeli provokatörler, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının oyuncağı haline gelmiştir. CHP tek başına karar alma ehliyeti olmayan şahıs ve şürekasının elinde marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir. Türkiye’nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor, dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor. Gerilim, nefret, kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye’de varılacak yer yoktur. LGBT gibi sapkınlıklardan sanal bahis tuzaklarına, cinsiyetsizleştirme politikalarından kültür emperyalizmine her gün yeni bir cephede mücadele veriyoruz. Bozuk değerlerinizi bu topraklarda yaymanıza müsaade etmedik, etmeyeceğiz” dedi.
ÖZGÜR, GİT BİR GÖZ DOKTORUNA GÖRÜN
CHP Genel Başkanı Özel’e sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bahsettiğim telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için 40 dereden su getiriyor. Özel, milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara. Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, sahtekârları savunuyorsun. Peki bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? Böyle hassas bir konuda hiç mi ben ne yapıyorum diye sormuyorsun. Aslında bu akıl tutulmasının sebebi bellidir. Siyasete milletin baktığı yerden bakmıyor. Allah aşkına sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin? CHP’nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var.
‘2028 BİR BAŞKA OLACAK’
Başkan Erdoğan’ın konuşmak için kürsüye geldiği anlarda “Bizimkisi Bir Aşk Hikâyesi” şarkısı çalınırken, kadın kolları üyeleri ise telefonlarının ışıklarını açarak sahneye doğru tuttu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlara, “Bu coşku ile 2028 bir başka olacak” diyerek hitap etti.
MECLİS’İN AÇILIŞ TELGRAFINI OKUDU
Başkan Erdoğan, “Bugün bilhassa güncel tartışmalara ışık tutması için Türkiye’nin nasıl kurulduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin nasıl açıldığını, bu ülkenin hangi temeller üzerine inşa edildiğini bilmeyenlere, 1920 tarihli şu telgrafı özetleyerek ve sadeleştirerek bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. ‘Ankara, 21 Nisan 1920. Kerim olan Allah’ın izniyle Nisan’ın 23’üncü günü, cuma günü, cuma namazını müteakip Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır… Açılıştan önce bütün mebuslarla Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde cuma namazı kılınarak Kuran-ı Kerim’in nuru ve peygambere salavattan feyz alınacaktır. Namazdan sonra hilye-i saadet ve sancak-ı şerif taşınarak Meclis binasına gidilecektir… Cenab-ı Hak’tan muvaffakiyet niyaz olunur… Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal.’ Kardeşlerim, evet, bu ülkeyi kuran esas irade budur. Türkiye, işte bu telgrafta vücut bulan hassasiyetleri korumak, yaşatmak, yüceltmek, her türlü saldırı karşısında bu değerleri muhafaza ve müdafaa etmek niyetiyle istikbale güçlü bir şekilde taşımak için kurulmuştur. İslam’la müşerref olduğumuz günden beri kurulan devletlerimizin üzerinde yükseldiği değerler manzumesi işte bunlardır” dedi.
.