Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Vav TV’de “Gençlerle Başbaşa” programında kendisine yöneltilen soruları yanıtlıyor.
Bakan Tekin’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığı olarak çağın değişikliklerine hemen adapte olmamız gerekiyor. Biz değişiklik yapıyoruz, muhalefet çıkıp ‘değiştirmeyin’ diyor. Bugünlerde müfredatı değiştirdik. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyduk? Bizim müfredatımız 1980’li yıllardaki ihtiyaç duyduğumuz bir müfredattı. O zamanlar bilgiye erişmek zordu. Bu nedenle bakanlık, olabildiğince bilgiyi ders kitaplarında vermek için bir mantık yürütmüş. Ancak günümüzde bilgiye erişmek bu kadar kolayken aynı müfredatı kullanmak ne kadar doğru olu? Bu gelişmelere hızlı ayak uydurmak lazım.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin çerçeve metininde “Aklı selim kalbi selim zevki selim” nesil yetiştirme hedefi yazar. Dünya gerçekten çok hızlı değişiyor. Dünyada bizi bir millet olarak bir arada tutan değişiklikler de var. Bu sizi tarihe, atalara bağlılığı olumsuz etkileyen gelişimeler de var. Biz bakanlık olarak bu tahribattan gençleri uzaklaştırmalıyız.
EĞİTİMDE BEYİN GÖÇÜ VAR MI?
Gençler arasında beyin göçü konusunda abartılı bir tablo çiziliyor. Buna katılmıyorum bu doğru değil. Bir kısım arkadaşlarımız gitmek isteyebilir.
OKULLARDA YABANCI DİL EĞİTİMİ
Yabancı dildeki mantığımızda bir problem var. 11 yıl boyunca acaba ders saati itibari ile ortala 600 saat zaman ayrılırken biz 1100 saat zaman ayırıyoruz. Zaman açısından bir problem yok. Öğretmenlerimiz var, kitaplarımız var. Peki niye olmuyor? Bizim hata yaptığımız şey çok fazla sınav odaklı, gramer odaklı test soruları üzerinden eğitim veriyoruz. 2014 yılında bir uygulama başlattık çocuklara gramer öğretmemeliyiz diye. Siz İngilizce bilip bilemediğiniz bizim yaptığımız test sınavları üzerinden görüyorsunuz. 4 beceri dediğimiz; konuşma, okuma, anlama, dinleme üzerinden sınavlar yapmaya başladık. Şimdi bu uygulamayı yaygınlaştırıyoruz.
.